YeSiL DüNyA
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

YeSiL DüNyA

Forum Un Adresi
 
AnasayfaPortalliAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 İşte o!

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
ice_cream
Administratör
Administratör
ice_cream


Mesaj Sayısı : 345
Kayıt tarihi : 07/06/07

İşte o! Empty
MesajKonu: İşte o!   İşte o! Icon_minitimeCuma Haz. 15, 2007 3:50 am

İşte o! _carlos1106

O, Türkiye'ye gelen en büyük yıldız... O, tüm dünyanın tanıdığı bir isim... O, şimdi hem Fenerbahçeli, hem de FANATİK...


Roberto Carlos maceramız pek hoş başlamamıştı bildiğiniz gibi... Röportaj yapmak için evine doğru yol alırken, İstanbul’dan menaceri Pasaliç’e gelen bir telefon tüm umutlarımızı yitirmemize yol açmıştı. Ama pes etmedik. Etmedik ve başardık...
Maceramızı özetlersek;
Evine gidemeyince Real Madrid Kulübü’ne gittik. Roberto Carlos elimizde Fenerbahçe formasını ve Fanatik Gazetesi’ni görünce arabasıyla ters yola girip kaçtı. Duvara giriyordu resmen. Onu bu kadar korkutan neydi? Tabii ki İstanbul’dan gelen bir telefon.
Daha sonra Zaragoza’ya giderlerken havaalanında yakalamak istedik. Arkadaşımın bir dostu Carlos’un yakınıydı ve sayesinde bağlantı kurmuştuk. Ama orada da yakalayamadık. Israra devam ettik. Real uçakla, biz karayoluyla Zaragoza’ya.
6 saatlik bir aradan sonra La Romareda’ya giriş yapıyoruz. 2-1’lik Fenerbahçe UEFA Kupası maçı için daha önce gelmiştim buraya. Kapıda büyük bir sürprizle karşılaşıyoruz ve akreditasyonumuz olmadığı için giremeyeceğimizi söylüyorlar. Ama Fenerbahçe maçına geldiğimizde tanıştığım basın sorumlusu yardım ediyor, varmış gibi bizi içeri sokuyor.
Çok açık söylüyorum, Sayın Aziz Yıldırım’a İspanyol basını gibi basın lazım. İnanın saha içine giriyorlar, futbolcunun dibine sokuluyorlar, radyocular zaten afet. Helguera ve Emerson sohbet ediyor, ağızlarına mikrofonu sokuyorlar. Düşünsenize dünyanın en büyük takımlarından Real Madrid.
Ve filmin koptuğu an. Roberto Carlos soyunma odası koridorlarından ısınmaya çıkıyor. Kendimi tanıtıyorum ve arkadaşının ismini veriyorum, tokalaşıyoruz. Maç sonunda görüşmek üzere...

Takımın ağabeyi Carlos
Isınıyor efsane. Tribünler ayakta, Zaragozalılar kombineleri sezonluk fiyata tek maç için Madridliler’e satmışlar. Yıkılıyor ortalık. Çember oluşturmuş Realliler ve kültür fizik yapıyorlar. İnanın neredeyse ortalarındayım, onlarla birlikte hareket yapacağım. Çünkü diğer gazeteciler de ortalarında. Carlos bağırıyor, arkadaşlarını gazlıyor. Raul de destek veriyor. Carlos resmen takımın ağabeyi. Raul onun gölgesinde kalıyor. Öyle istekli çalışıyor ki, görmeliydiniz.
Maç başladı, Real Madrid takım olarak kötüydü. Dolayısıyla Roberto Carlos’un da performansı iç açıcı değildi. İlk yarıda 1 orta ve 1 şutu vardı ki ikisi de isabetsizdi. Fakat öyle hızlı bir oyuncu ki, sizlere anlatmaya tabii ki gerek yok. Zaragozalı Pique’yi resmen dağıttı. Ama Pique’nin arkadaşı Milito da 2. yarıda bu hareketlerin öcünü Roberto’dan aldı, bir sağa bir sola yatırdı Brezilyalı’yı ve golü attı. Carlos önümdeydi saha içinde ve tüm arkadaşları yıkılmışken, O dimdik ayaktaydı. 63’te skoru 2-1 yapan golden sonra saha içindeki yerimizi değiştirdik ve Carlos’un kanadında Zaragoza sahası tarafına geçtik. Yani kale arkasında değil, taç çizgisinin arkasındaydık, böylece Carlos’un ortalarını bindirmelerini daha yakın görecektik.
72 ve 86’da öyle 2 atak kesti ki takımını ipten aldı. Abartmayayım ama önümden her geçtiğinde öyle bir hızla geçiyordu ki neredeyse rüzgarı yüzümüze çarpıyordu. Beckham’la konuşmalarını duyuyordum, taktikleşmelerini görüyordum. Ve kendi kendime “Fenerbahçe’nin anlaştığı adama bak” diyordum.

..Ve dakika 89
Carlos çizgiye iniyor. Tam arkasındayım ve yüzü kaleye dönük, hani Tuncay, Necati, Deivid, Kezman olsa kaleye vurur ama Carlos öyle klas bir pas çıkarıyor ki, Nistelrooy topu ağlara yuvarlıyor. İşte Madrid’i büyük ihtimalle şampiyonluğa taşıyacak gol.
O ne Carlos gol sevincini yaşıyor, bize doğru koşuyor. Kalksam karşılasam mı acaba? Gel Carlos gel. Fenerbahçe için gel. Yahu şaka maka bize geliyor. Yusuf Dursun Ağabey kaç kare bastı artık bilmiyorum ama maç sonrası görüntüler süperdi. Belki 10 kare fotoğraf var. Önümden tribünleri selamladı. Herkes çıldırıyordu.

Hep birlikte oturdular
Bakın federasyonun, kulüplerin, taraftarların kulaklarına küpe olsun. Bu kadar önemli bir maçta taraftarların arasında ne polis vardı ne koruma. Hep birlikte izlediler, her golde de tüm tribünler ayağa kalktı. Bundan daha güzellik olmaz. Kimse kimseye sataşmıyor, herkesin sevinci kendine.
Undiano Mallenco son düdüğü çalar çalmaz, ki Barcelona da Espanyol’u yenemediği için son haftaya kalan şampiyonluğu garanti gören Real Madridli futbolcular sevinmeye başladılar. Tüm kameramanlar ve radyocular saha içinde 1 kişiye koştular. Kime mi? Tabii ki Fenerbahçeli Carlos’a. Diğer futbolcular da onun yanındaydılar. Büyük ihtimalle NTV maç bittiğinde canlı yayını kestiği için izleyememişsinizdir.

‘Kameralar var formayı sakla!’
Baktım saha içine giren birkaç radyocu var biz de atladık Carlos’un yanına gittik. Çıkardım Fenerbahçe formasını, aldım elime de ona vereceğim 1. sayfası dolu dolu Roberto Carlos resimli Fanatik Gazetesi’ni yanında bittim. Real Madrid’in şampiyonluk sevincindeydim artık dönüşü yoktu. 1 sezonda benim gibi 2 şampiyonluk görmüş başka gazeteci var mıdır acaba? Carlos’la zıplıyoruz. Bir yandan da ağzından bir şeyler almak istiyorum. Fenerbahçe formasını elimde görünce, kilitlendi. Almakla almamak arasında tereddüt ettikten sonra, “Kameralar var. İstersen maç sonrası konuşalım ve fotoğraf çektirelim” dedi. “Tamam ama ya görüşemezsek ne yaparım ben. 2 gündür Madrid’de sana ulaşamadık” deyince, “Söz maç sonrası çıkışta görüşelim” dedi ve canlı yayında kameraların önünde şampiyonluk sevincini yaşarken Fanatik Gazetesi’nin 1. sayfasını inceledi. Hem röportaj yapıyor arada da sayfaya bakıyordu. Omzumu sıktı sevincini gösterircesine.

‘Ustalığımı pekiştireceğim’
Soyunma odasına giderken sordum, “Şampiyonluklara doydun, bu bir handikap mı?”, “Hayır” dedi ve ekledi; “Göreceksiniz, Fenerbahçe’yle ustalığımı pekiştireceğim.”
Tüylerim diken diken olmuştu bu lafından sonra ve duş aldıktan sonra maç sonrası görüşmek üzere sözleştik. Elimdeki Fanatik Gazetesi’ni de çıkışta vermemi istedi. “Ok”ledim ve dışarıda buluştuk.
O gelmeden önce, Emerson ve Guti’yle konuşma şansı buldum. Emerson, “Real Madrid böyle bir oyuncuyu yaşadı. Gerçekten ismi futboldan silinmeyecek” dedi. Yahu ben kimi soruyordum? Sonra Guti’nin lafı da vurucuydu, “Hepimize çok şey kattı. Sadece saha içinde onunla oynayanlara değil, izleyen futbolculara bile bir şeyler kattı”...

Bizimkiler ders almalı
Sonra Beckham geldi, açıkçası tüm Türk futbolcular bu adamlardan ders almalılar. Bir el hareketi yapıyorum Beckham yanıma geliyor. Düşünsenize bizim futbolcular derede boğuluyorlar ama havalarından geçilmiyor. Capello da aynı şekilde. Fotoğraf çektirdik ikisiyle de ama konuşmaya vakit olmadı. Çünkü tüm basın mensupları üzerlerine bindi.
İşte Roberto Carlos. Fenerbahçeli Carlos yanımızda. Hemen gazeteyi soruyor. 1. sayfaya bakarken “Pasaliç bana getirmişti gazetenizi fakat bakamamıştım. Gerçekten elinize sağlık” diyor. Gururlanıyoruz...

- Carlos bu kadar şampiyonluk yaşadın ve Fenerbahçe’ye geliyorsun şimdi...
- Evet şampiyondan şampiyona geliyorum. Ne kadar şanslıyım değil mi ben de 2 şampiyonluk yaşamış gibiyim.

- Bir türlü röportaj yapamadık...
- Evet ama kulüpten izin yok. Kesinlikle istemiyorlar.

- Peki maçı 1 hareketinle kopardın.
- Futbol takım oyunu. Herkes bir şeyler katar. Şampiyonluğa katkım olduysa çok mutlu olurum tabii ki.

- Fenerbahçe senin için ne anlam ifade ediyor şu anda?
- Gerçekten büyük hedefleri olduğunu anlattıkları ve inandığım için kabul ettim. Rahatlıkla başka yerlere gidebilirdim. Ama Roberto Carlos ismi Fenerbahçe ile daha da yükselirse çok şey ispatlamış olacağım.

- Heyecanın bitmemiş yani hâlâ
- Neden bitsin ki, ben profesyonelliği yaşamıma katmış birisiyim.

- Son olarak seni Türkiye’de bekleyen 20 milyon Fenerbahçeli’ye mesajını alayım.
- Ben onları onlar da beni merakla bekliyorlar. Yakında buluşmak üzere...

Ve elimi sıkıp gidiyor. Takımın otobüsüne bindikten sonra Beckham’ın yanına oturuyor ve beraber Fanatik Gazetesi’ni incelerlerken görüyoruz. İşte bundan büyük mutluluk yok bizler ve Fenerbahçeliler için. Sayın Aziz Yıldırım’a sitem etmiyorum, haklı yanları vardır ama bizi bu kadar uğraştırmanın da manasını anlayamıyorum.

Gazetecilik hayatım için inanılmaz bir gündü. Her birisi birbirinden yıldız ama Fenerbahçeli olduğu için midir bilinmez “O daha bir çifte yıldız”dı gözümde. Maçı kurtardı, Raul’den Robinho’ya Casillas’a kadar her birisi büyük saygı içindeydi O’na. Gözlerimle görmesem inanmazdım. 6 yıl önce de Carlos’la Münih’te röportaj yapmıştım. Ama o günle bugünkü Roberto arasında çok fark var.
Elimizde Fenerbahçe formasını gören bir taraftar “Yüreğimizi kopardınız” dedi. Evet gerçekten de öyle. Tribünlerin neredeyse yarısında Roberto Carlos forması vardı. Fenerbahçe belli ki yürüyor, bu Carlos’la daha da güzel olacak.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
İşte o!
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
YeSiL DüNyA :: Genel Spor :: -
Buraya geçin: