YeSiL DüNyA
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

YeSiL DüNyA

Forum Un Adresi
 
AnasayfaPortalliAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Real Madrid`de altın yıllar

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
ice_cream
Administratör
Administratör
ice_cream


Mesaj Sayısı : 345
Kayıt tarihi : 07/06/07

Real Madrid`de altın yıllar Empty
MesajKonu: Real Madrid`de altın yıllar   Real Madrid`de altın yıllar Icon_minitimeCuma Haz. 08, 2007 5:23 am

Real Madrid`de altın yıllar _carlos0806

Inter'den ayrılan R.Carlos, İspanya'nın Real Madrid takımına gitti. Brezilyalı yıldızın ne kadar doğru bir seçim yaptığı daha sonra ortaya çıktı.
08.06.2007

Roberto Carlos büyük bir yıldız olacağının sinyalinin her yerde veriyordu. Ancak İtalya macerası Sambacı solak için hiç de iyi geçmedi. Birçok süperstarın olduğu gibi onun da kimyası Inter’e uymadı. Ani bir kararla İspanya’nın Real Madrid kulübünün transfer teklifini kabul eden Roberto’nun kariyerinde yeni bir sayfa açıldı. Bu seçim bir anlamda Roberto Carlos açısından da kırılma noktasıydı. Çünkü burada da başarısız olması durumunda birçok Brezilyalı yıldız gibi o da Avrupa serüveninde daha parlamadan sönecekti. İspanyol basını da Roberto Carlos’un Eflatun-Beyazlı forma altında neler yapabileceği konusuna kuşkulu yaklaşıyordu. Gazetecilerin büyük bölümü olumsuz geçen Çizme macerasının getirdiği moral-motivasyon eksikliği sebebiyle Sambacı’nın yetersiz kalacağı görüşünde birleşiyordu. Ancak bu öngörüler Real Madrid’de 11 altın yıl geçiren Roberto Carlos hakkında gerçeği yansıtmadı. 523 maçla kulüp tarihinin en çok forma giyen yabancı oyuncusu olan R.Carlos, İspanyol ekibiyle kazanmadık kupa da bırakmadı.

Capello ile yeniden doğdu
Carlos, İtalya’dan kaçmıştı ancak onu Real Madrid’de bir İtalyan karşıladı: Fabio Capello... Deneyimli hocanın Carlos’un gelişiminde ve kulübe gelişinde etkisi büyük oldu. Capello, ‘süper solak’ın alışılmışın dışında bir oyuncu olduğunu, savunmada görev almasına karşın hücumu inanılmaz destek verdiğini, mesafe tanımaz frikikleriyle rakip kalecilerin korkulu rüyası olabileceğinin farkına birçok meslektaşından önce varmıştı. Roberto Carlos, Real Madrid’in değişilmezleri arasına daha ilk maçlardan itibaren girmişti bile. Başarılı bir sezonun ardından daha La Liga’daki ilk yılında R.Madrid ile şampiyonluğa ulaşan R.Carlos, İnter sendromunu da üzerinden çabuk attı. Sambacı oyuncu bir sezon sonra da Real’in Juventus’u Mijatovic’in golüyle devirmesiyle Avrupa Şampiyonlar Ligi’ni kazanmanın onuruna ulaşıyordu.

O frikiği bilim adamları inceledi
Her ne kadar genç yetenek, 1994 Dünya Kupası’nda oynama fırsatını kaçırsa da iyiden iyiye milli takım için dikkat çekmeye başlamıştı. 1996 Atlanta Olimpiyat Oyunları’nda Olimpik Milli Takım ile bronz madalya kazanan Carlos, ‘Seleçao’ya artık göz kırpıyordu. 1997 yılında tüm dünya Roberto Carlos ismini öğrendi. FIFA tarafından arkadaşı Ronaldo’nun ardından ‘Yılın en iyi 2. futbolcusu’ ödülüne layık görüldü. Toplara ortalama 110 kilometre hızla vuran ve 140 kilometre dünya rekorunu elinde bulunduran Carlos aynı sene içerisinde Fransa’da yapılan mini Dünya Kupası’nda Barthez’in koruduğu kaleye öyle bir frikik golü attı ki, görenler parmaklarını ısırdı. Bilim adamları inanılmaz bir falso alan bu golü inceledi. 1998 Dünya Kupası’nda Brezilya Milli Takımı’nın en iyileri arasındaydı ancak ne yazık ki, arkadaşları ona ayak uyduramadı ve Maviler karşısında finalde dağıldılar. O dönemde birisi Roberto Carlos’a “9 yıl sonra sen, şu anki milli takım danışmanı Zico’nun teknik direktörlüğünü yapacağı Fenerbahçe’ye transfer olacaksın” dese herhalde gülüp geçerdi.

Sayısız başarı kazandı
Roberto Carlos’lu Real Madrid bir süre duraksama dönemine girdi. Ardından Toshack’ın yerine takımın başına Vicente del Bosque geçti. Yıllar sonra Beşiktaş’ta görev alacak olan deneyimli çalıştırıcı babacan tavırlarıyla takımı yeniden toparladı. Bu süreçte Roberto da, Del Bosque ile adeta yeniden doğuyordu. Ligde başarıdan uzak geçen üç sezonun ardından şampiyon olmadan Eflatun-Beyazlılar, Şampiyonlar Ligi’nde 2000 yılında Stade de France’daki finalde bir başka İspanyol ekibi Valencia’yı 3-0 mağlup ederek, zafere uzandı. 2002’de tekrar yaşanan Devler Ligi’nde zaferine, 2001 ve 2003’te La Liga şampiyonlukları, 2001, 2003 İspanya Süper Kupası, 2002 Avrupa Süper Kupası ile Kıtalararası Kupa başarıları da eklendi. Bu süreçte coşan Real Madrid’de Roberto Carlos da övgü üzerine övgü alıyordu. Takım arkadaşı Raul’la Şampiyonlar Ligi’nde 100 kezden fazla forma giyen beş oyuncu arasına giren Roberto Carlos, UEFA tarafından da 2001-2002 ile 2002-2003 sezonlarının en iyi savunma oyuncusu seçildi. Hocası Del Bosque de onunla ilgili “Bir takımda sol kanadı tek başına teslim edebileceğiniz nadir oyunculardan biridir” diyerek Sezar’ın hakkını Sezar’a vermiştir zamanında...

Reklam yıldızı oldu
2002 Dünya Kupası’nda ise Roberto Carlos milli takım kariyerinde zirveye ulaştı. Japonya ile Güney Kore’nin ortaklaşa düzenlediği dev futbol turnuvasında şampiyon olan ve finale gelene kadar Ay-Yıldızlı ekibimizi iki kez deviren (2-1, 1-0) Brezilya’nın bu başarısında Carlos’un başarılı performansı yadsınamazdı. Mükemmele yakın performansıyla futbolseverleri büyüleyen Roberto Carlos’un ünü yavaş yavaş yeşil sahaların dışına taşmaya başlamıştı. Nike, Pepsi gibi dünyaca ünlü firmaların reklamlarında boy gösteren Brezilyalı yıldız reklamların da aranılan yüzü olmuştu. Roberto Carlos böylece servetine servet katıp, dünyanın en çok kazanan futbolcuları arasına giriyordu.

‘En iyi Pele değil Maradona’
Pele onu 2004 yılında Dünya futbolunun yaşayan 125 ismi arasında gösterdi. Ancak bir çok Brezilyalı’nın aksine sambacı yıldıza göre gelmiş geçmiş en iyi futbolcu Pele değil, Maradona’ydı. Bunu da “Brezilyalılar için Pele futbolun kralıdır. Ancak ben onu değil, Maradona’yı seyrederek büyüdüm ve hayran kaldım. Arjantinli olması beni ilgilendirmez” diyerek açıklamıştı. Ancak 2003 yılından sonra Del Bosque’nin görevden ayrılışıyla birlikte Real adeta çöküş dönemine girdi. Takımın düşüşe geçmesiyle Roberto’nun kariyerindeki şampiyonluklar da rafa kalkıyordu. Başkan Perez’in ‘Galacticos’ politikası kulübü uçurumun eşiğine getiriyordu. Ama Bosque’nin ardından Queiroz, Camacho, Remon, Luxemburgo, Caro gibi hocaların başarısızlığına rağmen Roberto Carlos her zaman istikrarını koruyan bir oyuncu oluyordu.

Makaay’ı tarihe geçirdi
2006 Dünya Kupası’ndaki beklenmedik hüsranın ardından milli formaya veda eden Roberto Carlos, Real Madrid’den de ayrılma noktasına gelmişti. Ancak takımın başına ikinci kez geçen Capello’nun kalması yönündeki ricasını kıramayan tecrübeli oyuncu, bir sezon daha forma giyme kararı aldı. Gerçi son haftalarda takımının şampiyonluk potasına girmesinde büyük rol oynadı ama 2. Capello devrinin onun için verimli geçtiği söylenemez. Uzun bir sakatlık devrinden sonra forma giydiği Şampiyonlar Ligi 2. turu rövanşında Bayern Münih karşısında yaptığı hatayla Makaay’a en erken golü atıp, tarihe geçmesine ön ayak oldu. Medya ve taraftarlar onu günah keçisi ilan etti. Bu hatanın sonrasında katıldığı bir televizyon programında artık Real Madrid’i kafasından sildiğini açıkladı. Tecrübeli yıldız, Fenerbahçe’yi seçerek kariyerinde yeni bir sayfa açtı.

YARIN: Roberto Carlos’un bilinmeyenleri ve özel hayatı
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Real Madrid`de altın yıllar
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
YeSiL DüNyA :: Genel Spor :: -
Buraya geçin: